Betty'nin Hayatı

28 Temmuz 2011 Perşembe

...........................................................................................................

Belki de hiç bakmamam lazım gözlerine... Ama yüreğe söz geçiren olmuşmu hiç bu dünyada ? Diyelim ki görmesem seni aylarca içim deki ateş sönermi aniden. Kanatlanıp uçar mı  sevgin  yüreğimden ansızın ? Bulabilir miyim gözlerindeki o huzuru bir daha hem de aklım sendeyken?
Ben sormaktan yoruldum ,anlamlardan , tahminlerden bitkin düştüm ...En azından yardım et bana bir ses de sen ver ...Hem seven bir yürek en azından bunu hakeder....





19 Temmuz 2011 Salı

SEZEN'İM BAŞKADIR...


Beni uzak , yakın tüm tanıyanlar bilir. Çok sıkı bir Sezen Aksu fanıyımdır. Taaa çocukken başladı bu aşkım ve hala devam eder. Sezen'in şarkılarıdır beni büyüten , besleyen , yaşama bağlayan ....

Dün kaçıncı kez hatırlamadığım - ki kendimi bildim bileli hiç kaçırmam - yeni bir Sezen Aksu konserine gittim. Tek kelimeyle harikaydı. Küçük dev kadınım beni yine büyülemeyi başardı. Son albümündeki Unuttun mu Beni? adlı yürekleri burkan şarkıyla konserine başlayan Canım Herşeyim Sezen'im beni aldı bambaşka diyarlara götürdü. Şarkılar , görsellik harikaydı , Sezen'im yine her zaman ki gibi formundaydı. Espriler aldı götürdü yine seyircileri gülmekten . Sesi bitmiş diyen kişilere , dostlarıma sesleniorum burdan lütfen bir kez daha düşünün . Dün gece öyle güzeldiki sesi... Tüm şarkıları damarlarında hangi kişinin konserinde bu kadar hissedebilirsiniz ki....

Konserin son bölümü harikaydı. Son 15 yılın en güzel türk pop müziği şarkılarından bir kesit seslendirdi.Erkin Koray'dan Cem Karaca'ya Nilüfer'den Kayahan'a , Berkant'dan Barış Manço'ya kadar tüm sanatçıların şarkılarını seslendirdi. Bir Öyle Bir Geçer Zaman ki'yi , bir Dağlar Dağlar'ı , Bir Ben Yine Sana Vurgunum'u Sezen 'den dinlemek herkese nasip olmaz . Ama ben ve Açıkhava'ya gelmiş kişiler bu nefis müzik ziyafetini dinleme şerefine erdik.En güzel kısımlarından biri de tüm bu sanatçıların resimleri büyük ekrandan bizleri selamlamasıydı. Bunu hangi büyük sanatçı yapar diye de bir an düşündüm. Ama asıl sanatçı kompleksi olmayan , diğer sanatçıları sadece vefat edince anma gecesinde anmayan sanatçıdır. Sezen'im benim yüreği kocaman insan . Keşke hepimizi öyle olabilsek. Dostlukların kıymetini bilsek kaşılıklı . Ferzan Özpetek ile ilgili söylediği söz çok hoşuma gitti. " Ben çok iyi bir insanmışım ki O'nun gibi güzel yürekli bir insanla arkadaşım " . O kadar hoşuma gitti ki bu söz dostlarından oldukça kazık yiyen benim için .

 Biz süper bir nesiliz Sezen Aksu'yu canlı canlı izleyebiliyoruz. Dilediğim ilerde kendi çocuğuma da Sezen şarkılarını dinletmek ve O'nu Sezen Aksu konserine götürmek istiyorum. Umarım bunu yaşarım.

Sezen konseri özeldir..... İstanbul'da yaşayıp da Sezen konserine hiç gitmemiş kişilere inanamıyorum. Evet bir çok usta sanatçımız var bende seviyorum ama Sezen başkadır , Sezen'in konseri size yaşamınızdaki tüm duyguları hatırlatır.

Konserde gözlemlediğim durumlar ise şunlardı ,
* İlk kez bir Sezen konserinde birçok yabancı gördüm ve öylesine hevesli izliyorlardı ki gurur duydum bir kez daha Sezen'imle
* Önümde sanırım beleş bilet bulduğu için gittiğini varsaydığım ya da düşünmek istediğim bir bayan vardı. Kendisi tüm konser boyunca çekirdek yedi.Kardeşim madem çekirdek çıtlayacağın bir organizasyona gidiceksin Sezen'i mi buldun , utandım ben ya....
*Arkamızdaki bir aile 2 yaşındaki çocuklarını getirmiş ve bazı şarkılarda çocuk sesi ile Sezen'imi dinlemek zorunda kaldım. Çok kızmak da istemiyorum belli ki bırakacak kimse bulamamış ama benimde yılda bir kere açıkhavada Sezen izleme lüksüm var ya....
* Sezen'imin konseri bitişi konuşması her konserinde olduğu gibi yüreğimi sızlattı...

Netice şudur ki Sezen'imdir beni hayata bağlayan , Tanrı onu hiç eksik etmesin....

Bugün dua ettim hepimiz için , Yüce Tanrı insanı affetsin....

15 Temmuz 2011 Cuma

Nazım Hikmet Ne Doğru Yazmış , Beni Uzaktan İzlemiş....

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin..



İki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.


Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?


Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki....


Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
 
NAZIM HİKMET

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Anı Yaşamak ya da Yaşamamak İşte Bütün Mesele Bu

Herkesin hayata bakış acısı , çektiği yürek acısı başkadır. Yaşadıklarından ders alır insan bir daha aynılarını yaşamamak için. Uzun bir süre önce değişmem gerektiğinin farkına vardım.Artık kendim için yaşayacak ve isteklerimi ertelemeyecektim. Kısaca anımı yaşayacaktım . Bırak dünü , 10 dakika öncesi bile umrumda olmayacaktı artık.Denedim de ... Gayet de şık oldu . Ama gelin görün ki bir süre sonra bu durumdan da sıkıldım. Çünkü anı yaşarken planlar, hayaller ve hedefler uçup gidiyor. Konsantreniz bozuluyor bir kere hayata karşı . Hayalleriniz varsa eğer anı yaşamak biraz zor oluyor. Zaten herşey zor değil mi yaşarken İşte çalışırken canın sıkıldı diye çekip gidememek , sevdiğini alıp karşına " seni seviyorum , sonsuza dek sana sarılmak " istiyorum diyememek vb. gerçekler varken ben anı yaşayamıyorum ki , hayat beni yaşıyor . Hem anı yaşasam ne olucak ben anı yaşarken çevrendekiler tüm hayallerini , hedeflerini reele çevirmiş çoktan yol almışlar. Ben ise koşubandıda aynaya bakarak kendime koşmaya çalışan , yol gidiyorum sanan bir zavallıya dönmüşüm. Bir bakmışım ki elimde anlatacağım düzgün hikayelerim bile yok. Yol alanlardan bir kuble mutluluk alıp , küçük şeylere gülümseyip hayat da bir arpa yolu bile ilerlemeden nefes almaya , sözde yaşamaya devam ediyorum.



Bazı sabahlar çok güçlü uyanıyorum. Sanıyorum ki tüm güç benim elimde , içimde bir umut, bir sevinç . Kelebek oluyorum o gün , Heidi gibi yürüyorum yollarda , herşey rengarenk oluyor  Ne kaybederim ki diyorum sonra o güçle. Söyle Özge içindekileri . Ölümlü dünya diyorum belli mi olur hayat bu , İstanbul burası diyorum. Yara almayı sindir içine zaten eskisi gibi yaralamıyor hiçbirşey seni bağıra çağıra söyle sevdiğini diyor içimdeki çılgın Özge . Ama sonra birden o güç uçuveriyor.Gücün yerini gerçekler , ne derler , utanmalar ,arlanmalar alıyor. Sönüyorum olduğum yerde , müziğimi açıyorum , biraz gözlerim doluyor ama ağlamıyorum artık . Deriiin bir nefes alıyorum ve tüm gerçeklerimi kolumun altına alıp hayatın akışına kapılıp devam ediyorum yoluma . İŞte bu saatden sonra aynı oluyor , sağdan soldan , eşten , dosttan mutluluk arıyorum, alıyorum biraz. Bazen acıyan gözler görüyoru mbana bakan , aldırmıyorum ben sen de üzülme artık bana der gibi cevap veriyorum gözlerimle , içim kan ağlıyor ama çaktırmıyorum. Ama ne olursa olsun umudumu yitirmiyorum. Belki bir gün diye başlayan cümlem oluyor sonra yoruluyorum.

İşte tüm meselem bu benim : Anı yaşamak ya da yaşamamak...