Seneler seneler önceydi... Küçük bir kızdım 12 yaşlarında ... Birgün ablam beni voleybol okuluna yazdırdı... İnanılmaz hoşuma gitmişti. Oldukça da ciddiye almıştım . Her cumartesi-pazar sabahı , yaz kış demeden büyük bir ciddiyetle gittim. Çok mükemmel değildim ama fena da sayılmazdım .Her neyse hayat da herşeyimin yarım kaldığı gibi o da yarım kalmıştı. Ailem o dönem oldukça evhamlı oldukları için ve sanırım okumaz bu kız voleybol aşkına diye beni yollamadılar. İsyankar bir ruh halinde o zamanlarda olmadığım için sesimi çıkaramadım huzur bozulmasın diye . Ama küstüm o yaşımla küsebildiğim kadar . Anneme küstüm , kendi çapımda hayata küstüm. Voleybol dergileri aldım , ordaki posterler süsledi o ergenlik çağımdaki duvarlarımı , mektup yazdım dergiye kendimce acıklı ! hikayemi anlatan. Sonra yıllarca hep içim cız etti her voleybol maçı gördüğümde .
Büyüdüm , voleybol derdimin sıfır kaldığı bir sürü şey oldu hayatımda. Gerçekten küstüm herşeye . Sonra bir gün bir dostum voleybol oynadıklarını söyledi , hemen atladım . En berbat günlerimde başladım .Tanrı belki de o yıllardaki üzüntümü yıllar sonra gördü ve telafi etti. Sonra bir keyif bir keyif ki sormayın gitsin. Keyifli olan neydi sadece voleybol mu ? Elbet de değil . 32 yaşında yeni yeni dostlukların olduğu , temiz ve kocaman kalpli bir sürü insanın olduğu , iki top oynayınca çocuklar gibi şen olan aynı zamanda kendi çapında olayın ciddiyetine varan bir takım insan bir aradaydık . Bir baktık tek ortak yön voleybol değil , ayrı yaşamlar , ayrı dertler , bir gülümsemeler sardı dört bir yanımızı ... Bir cafe de öylesine oturmanın yanı sıra iki tur koşup , voleybol oynama taklidi yapıyoruz . Hatta bazen ciddiye alıp kendimizi çok ünlü bir voleybol takımı sanıyoruz. :) Hatta hocamız var burdan saygılar nefesini tuta tuta , ya sabır çeke çeke büyük voleybol tutkusuyla koca kazık bizlere zıplamayı falan öğretiyor. :)))
Ama olsun herşey çok güzel olacak , yok bişey yok bişey diye diye çarşamba ve pazarları çeker olduk. Biliyorum bu yazı belki bazılarınıza çok çocukça geldi . Ama bazen çocuk olmak gerekmez mi ? Zaten yaş ilerledikçe gri olan yaşantımıza biraz renk katmak , safça bişeyler yazmak , hissetmek güzel olmadı mı ? Şimdi bazı dostlar gülüyorlar koca kazık halimle voleybolum var gelemem bir yere dediğimde ; ama bir kız çocuğu kaçırdığı renkli balonların bir tanesini geri aldı . Az bırakında gülsün azcık . O topa vururken yüreği kelebek olsun azcık...