Betty'nin Hayatı

13 Ekim 2016 Perşembe

sosyal medya bence sosyal medyum :)

Yıllar önce bu sosyal medya ile ilgili bir yazı yazmıştım çok da beğenilmişti . Gün geçmiyor ki bu sosyal medya kullanıcılarının halleri , tavırları değişmemekle birlikte bence kişiliklerini de ortaya koyar oldu. Bazı dostlarım sosyal medyayı çok ciddiye aldığımı söyler beni eleştirirler ama biraz radarların açıksa biraz, insan tanıma algıların meslekten dolayı fazla ise, ben kişilik envanteri de yaparım , yorumda yaparım arkadaşım . Şimdi benim çevrem biraz geniştir. Ve ben biraz safımdır . Her denilene inanırım , insan ilişkilerinde stratejim yoktur. Yapanı da sevmem. Çok istememe rağmen politik biri de olamıyorum maaalesef. Bu sosyal alem çıktıktan sonra da insanları daha iyi tanıma fırsat buluyorum bende herkes gibi. Ki yıllar öncede bir yazı yazmıştım konuyla ilgili . BKNZ: http://bettyninhayati.blogspot.com.tr/2013/05/facebook-ve-instagram-kullanclarnn.html En kıl olduğum durum bana arkasından konuştuğu kişiyle sarmaş dolaş fotolarını koyanlar . E güzel arkadaşım sen daha dün burdan yazamayacağım sıfatlarla bana gıybetini yapıyordun . Ne oldu da böyle oldun ? Tamam insanları sev , aran kötü olmasın ama birazda omurgalı ol be canım . Ki o kötülediğin kişiyi de sana öven benim . Sonra ben iyi kullanırım sosyal medyayı hatta birçok kişi üye değilken ben üyeydim. Severim çünkü paylaşmayı.Güzelliklerle , iyi niyetlerle paylaşırım . Geçmişimi unutmam... Bana iyilik yapanları unutmam . Ki devir unutma devri ama ben unutamam . Ama gördüğüm bir yanlışı da unutamam huyum kurusun . Neyse efendim şimdi sosyal alem üzerinden alıyoruz her haberi artık malum . Sağlık , ölüm :( , mutluluk . Ya ölüm haberini beğenen görüyorum ben . Ve eminim siz de görüyorsunuzdur. Ya ölüm haberi beğenilir mi ? Ya da yorum yapmışsınız mesela doğumgünü ya da evlilik yorumu beğeniyor arkadaş ya ... Her halde gizli den şu yorumu yapıyor "yazını , dileğini çok beğendim ama iki kelime yazmak zoruma gitti" .:) Şimdi böyle sosyal medyayı kullananlarında hep cevabı şudur "vaktim yok ! " işte buna gülerim... canım benim sürekli giriyorsun görülüyor , sürekli yorum yapıyorsun istediklerine , e beğeniyorsun bunlar vaktini almıyor mu ? Artık bu devir de beğenme ile resim ekleme süresi aynı kimi yiyorsun güzel arkadaşım .
Bir de samimiyetsiz insanlar var . Mesela her fotoğrafın altına aynı yorumu yazarlar . Kankası , kardeşi ,arkadaşı falan farketmez. Hep aynı . Bir de el güzelleri var . El güzeli nedir bilir misiniz ? Şöyle açıklayayım kendi kardeşi , arkadaşı , dostu akrabası falan bunlara yorum yapmazlar , beğenmezler ama tanımadığı ya da başka birinin aracılığıyla tanıdığı kişilerin her fotoğrafını beğenip yorum yaparlar. Diyeceksiniz ki e zaten görüşüyorsunuz olmaz canım hakkını vereceksin sosyal alemi kullanıyorsan . Sen eğer sakınıyorsan yorumlarını en sevdiklerinden ya da görünsün istemiyorsan ben senin yakınlığından , sevginden şüphe ederim arkadaşım . Bir de gördüğü halde görmedim diyenler . Ah ah siz yokmusunuz ... Ben ve benim gibi hassas insanlara bunu bilerek yapıyorsunuz. İNcitmek için . Yapmayın , etmeyin... AAA en önemlisi olduğu hayattan farklı bir hayatı olduğunu göstermeye çalışan zavallılar . Zavallı diyorum çünkü çok üzülüyorum onlara . Bunlar kendini , çoluğunu çocuğunu oturduğu yeri hep saklı , hep farklı gösterirler. Ama asıl sorun onlarda değil asıl sorun onlara inanıp daha da zavallı gibi yorum yapanlarda . Bakın bu kullanıcıların hesapları gizli değildir , açıktır. Herkes gösün ister. KOyacağı fotoğrafları özenle çeker , seçer .Makyaj yok dediği resimde bile makyaj vardır. :) Gittiği çay bahçesini konum olarak yazmaz da bir restoran giderse hemen yazar. Çok üzülüyorum bu insanlara çok . Bir de canım ,sevdiğim kullanıcılar da var. Bunlara bayılıyorum ben zaten sosyal alem dışında da kendilerini gösteriyorlar. Mesela hasta olduğunu ifade eden bir resim eklemişsin ...Oraya yorum yazmazlar ama hemen ararlar ,sorarlar ... Ya da mutlu bir olay var hemen ararlar gelirler... Mesela baktığınız da sayfalarına bilirsiniz yakın olduğunuzu iki kelam etmeyi ihmal etmezler. Ya da resim eklemeyenler var bazı dostlarım mesela onları saygı ile karşılıyorum çünkü bu işi asaletle yapıyorlar. Bir de sosyal alem hırsızları var. Bunlar da sürekli senin listene bakar kendi tanıdıkları var mı diye bakarlar ve görürlerse hooop ekle , beğen ... Bunlar da tembel kullanıcılar , oh hazıra kon :) Nitekim benden bu kadar canlarım , sevgili okuyucularım.. A bu arada kimse üstüne alınmasın sözüm meclisden dışarı . A bu benmiyim diyorsan ben kimseyi düşünerek yazmadım . Arkadaşlarımla sohbet ede ede oluştu bu yazı... Yine de acaba bu benmiyim diyorsan hala herhangi bir cümle de o zaman o sensin benim güzel okuyucum.

10 Mart 2016 Perşembe

Yavaş Büyü Kızım ve Bebek Koltuğu

Kızım ocak ayında 2 yaşında oldu . Klasik bende her anne gibi zamanın koştuğunu düşünüyorum. Hayatım tamamen değişti . Tamamen diyorum çünkü kızıma kendim bakmak her anını doya doya yaşamak için işimden gücümden , paradan vazgeçtim. Pişman mıyım ? Asla ... Ne kadar paraya ihtiyacın olursa olsun( bence tabi bence) çocukları anneleri büyütmeli belli bi yaşa kadar... Kızım Ada , akıllı bir çocuk ya da bebek mi bilemedim :) Ne denir ki 2 yaşındakilere? :)Bir süredir Ada konuşuyor . Ben ki bebeklerin 1 yaşında kadar daha sevimli olduklarını düşünürdüm ama sanırım bu yaşlarının da yeri ayrı . İletişim kuruyoruz , gülüyoruz , eğleniyoruz. Beraber sosyalleşiyoruz. Ben nereye Ada oraya , Ada nereye ben oraya... Bir tuhaf haller içine de girmedim değil ... Malum duygusal biriyim  ve nefret ediyorum bu huyumdan ... Ben tüm bebekleri , çocukları severim... Ve hepsiyle fotoğraf çektirmeye de bayılırım . Özlerim mesela giderim ... Aynı şeyi sanırım kızım için de bekledim ama herkes meğer benim gibi değilmiş...Beklemiyorum da tabi ama kızımla foto çektirmek isteyen hatta bunu sosyal medyada paylaşanlara da evet ayrı bir sevgim olmuyor değil... Ve herkes böyle hissediyor ama şimdi beni eleştirdiğinizi duyar gibiyim... Eleştirebilirsiniz hakkınız burada bu blog da bana ait bu blogda hislerimi yazmakta benim hakkım... :) A ayrıca çocuklar arasında ayrım yapmayı da sevmem , yapanı da desteklemem ,takip etmem... Neyse konuyu saptırmayayım ... Ada'yla günler eğlenceli geçiyor. Çok şükür pozitif ve komik bir kızım var. Evet çok yoruluyorum çok ;, evet birçok şeye yetişemiyorum ama olsun ben bu koşturmayı seviyorum. Kızımla bir günlüğümüz bir de özel bir defterimiz var. Ama ben ara ara buraya da yazıyorum ... Tabi çok seyrek oluyor ama olsun ... Umarım Ada büyüdüğünde bu platform hala olur :) Bazen uyurken Ada'yı izliyorum konuşuyorum onunla ... Diyorum ki yavaş büyü kızım ... Yavaş büyü ki böyle saf kal , yavaş büyü ki büyümenin yükünü alma hemen , yavaş büyü ki daha çok gülelim birlikte... Şimdi bile bebeklik halini özlüyorum ... Daha çok kucağımdaydı mesela... Bir bebek evin altıntopu derlerdi büyüklerimiz ... Doğruymuş ...Sohbetimiz hep Ada , gülmelerimiz hep Ada.. Ada'da benim gibi insan seviyor . Aile bağlarına da bağlı . Benim bir arkadaşım gelse isim hafızası benden iyi kocasını soruyor ismiyle . Alem ya... Daha bu yaşında iletişimi biliyor canikom ya....:)
Ah bu arada buradan bu yazımı okuyan annelerle de birşey paylaşmak istiyorum aslında uzunca bir yazısını yazdım ama daha sonra burda yayınlarım . Ama biraz burada da paylaşayım : Geçen yıl 1 Ağustos günü eşim , Ada ve ben tatile giderken arabayla büyük bir kaza geçirdik . Allahımıza bin şükür hayattayız. Çünkü öyle bir kaza da hayat da kalmak mucize ... Eşimin kullandığı araç , takla attı ve ters bir şekilde durduk. Nasıl oldu ve o an ki şok önce arabadan ben indim . Nasıl bir kafa ise o saniyeler için de sanki arabayı düz yapıp kızımı alacakmışım gibi geldi . Ben çıktım benden bir kaç dakika sonra eşim çıktı . Eşimin yüzü bembeyazdı dedim herhalde öldü ama ayakta duruyor ben böyle beyaz bir yüz görmedim .Bağırmaya başladım kızım içeride diye o anları burdan size ifade etmem çok zor. O an kafayı yemediysem o da Ada'nın ağlama sesini duyup rahatlamamdı . Herkes yanımıza koştu ama kimse arabaya girip kızımı almaya yeltelenmedi. Deliriyordum , tam o esna da karşı yoldan bir kamyon durdu içinden genç bir şöför indi , sanırım benim yüzümdeki ifadeyi ve feveranımı gördü ve bana dediki ' abla sakin ol , bebeğini çıkarıcam ' . Çevrem de herşey durdu sadece o şöfor bana göründü sanki... Öyle emin girdi ki arabanın içine uğraştı biraz ama hemen kızımı çıkardı . Ada o zamanlar daha 19 aylıktı ... Çok korkmuştu , çok ağlıyordu anne diye... Kucağıma aldım kızımı . Görünürde birşeyi yoktu , sadece bodysi kanlar içindeydi. Hemen hemşire olduğunu söyleyen bir kadın çıkardı bodysini ... Birşey yoktu çok şükür daha önce eşim almak için içeri girdiğin de ellerinden cam kesiklerinden dolayı olan kanlar sürülmüştü Adaya ... Ben içten birşey olduğundan çok korktum hani kafasına falan birşey oldu sandım . Hemen ambülans geldi ve hepimizi hastaneye kaldırdılar . Çok şükür en çok hasar bendeydi . Kızım da , eşimde birşey yoktu . Benim de sırtımda küçük bir yara , mor bir dirsek ve fena incinmiş bir boyun dışında ki bunların hiç biri umrumda değil di... Allahım bir daha yaşatma ne bana ne kimseye ... Ve Allah bin kere o şöförden razı olsun hemen gitti işim var diye keşke bir daha görsem ama tanımam bile... Şansı bol olsun , Allah tüm işlerini rast getirsin inşallah ... Bu kaza bana çok şey öğretti maalesef ... İçinden gelmeyen bir şeyi yapmamam gerektiğini , yolu çok iyi bilsen bile uykusuz yola çıkılmaması gerektiğini , arkada otursan bile emniyet kemerinin takılması gerektiğini ( benim hayatta kalmam şansmış öyle dediler , savruldum çünkü ) VE EN ÖNEMLİSİ BİR SANİYE BİLE OLSA BEBEĞİNİZİ ARABA KOLTUĞUNDAN KUCAĞINIZA ALMAMANIZ GEREKTİĞİNİ öğrendim. Eğer Ada ola ki kucağımda olsaydı ki itiraf edeyim emzirmek için anlık olarak araba giderken bir kaç kez kucağıma aldım . Eğer kucağımda olsaydı gerisini buraya yazmak bile istemiyorum :( Her kim okuyorsa bu yazımı lütfen 1 salise bile olsa haraket halindeki arabada bebeğinizi kucağınıza almayın . Varsın geç varın varacağınız yere ama sağda durun ve öyle yapın ne yapacaksanız. Benim başıma gelmez de demeyin .... Allah kızımı ve eşimi bana , beni de onlara bağışladı . İşte bu kazadan sonra birçok şey dank etti ben de ... İnsanların hali , tutumu davranışları ... İnsanların bazılarının nasıl insan insan , bazılarının nasıl iyi gün dostu olduğunu anladım mesela... Neyse her insanın anladığı gibi boşverelim :) O yüzden aslında bu sene öyle özel pastalı mastalı bir doğumgünü yapmayacaktık . Sonra doğumgününe az kala dedik bu kazadan kurtulduk kızım mutlu olsun yapalım dedik minik birşey yaptık. A mutlu oldu mu olmuştur umarım ... Şimdi ise şımartmamak kaydı ile Ada ne isterse yapmaya çalışıyorum . Çünkü o bu yaşında mühim bir kaza atlattı. Bugün ise o gün içimden geçirdim evde bir dua okunsun istedim , bugün kısmet oldu bir teyzemiz okudu. Allah kabul etsin diyenler sağolsun... Yazımı samimiyetle okuyanlar , yazımı ay Özge de ne saçmalamış diye meraktan okuyanlar hepinize çok teşekkür ederim . Sevgi ile kalın ... Özge