Betty'nin Hayatı

21 Haziran 2011 Salı

Nükhet Duru , Nev , Hande Yener ve Sezenim Aksum

Yine bir akşam daha... Sıcak bir yaz akşamı ...

Ben istemedim ki gözünün içine bakıp kaybolmayı , ben istemedim seni gördüğümde yüreğimin çarpmasını , ruhumun hayaller kurmasını... Bünye bu yapıyor bazen insanın elinde olmadan.Aklıma bir Nükhet Duru şarkısı geldi birden "kim yaktıysa bu ateşi o söndürsün o zaman " ne güzel bir şarkıdır bu . Ama yok dinlemiycem böyle şarkıları... Bir an geliyorki boşveriyorum ama maalesef hemen geçiyor yine aklımda , ruhumda , kalbimde sen... Kardeşim bir gitsene !! Aslında yaptığın bişeyde yok ben yarattım bu aşkı ben yaşatıyorum şuursuzca.... Tamam kabul benim olma , ama ya başkasının olursan ? Ben buna dayanamam ki... Kıskanç olmayan ben kıskanırım , elimde olmadan bi kaza çıkar... Gitme diye sessiz sessiz bağırırken ben içim de , sen çoktan belki yol almış olacaksın... Ben buna katlanamam , ben buna dayanamam... Bir daha kaybetmeyi kalbim kabul etmez....



Terketsek şehri olmaz düzenimiz burda , e sen git desem ayıp olur hem bana hem kalbime hem de sana... E napalım şimdi ? "Bana düşen bunu kabullenmek , zor da olsa çekip gitmek" ve Nev'i dinlemek... Bana düşen hayalleri gerçekleşmiş kişilerle bol bol görüşüp seni beni karıştırmak , "yanımdaki var ya sen olmalıydın" şarkısıyla Hande Yener 'le ağlamak .... Ya da Sezen'le "Alıp kaçırıcam seni , gümüş bir akşam üzeri , zulamda aşk keyfe keder.Kanatlanıp uçarız unutulmuş bahçelerde mevsim zamansız biz derbeder".

Nefes Aldığım Yer Caddebostan Sahili....

Bu günlerde halim bir garip....Tepine tepine yazın geldiğini her zaman kucaklayan ben bu sene bi acayibim nedense... Eskiden öylemiydim... Yaz gelinde akşamları , haftasonları hop Caddebostan sahilinde , hop Bağdat Caddesinde çilek kokan , dağlardan döne döne inen kız misali içimde bitmek bilmeyen enerjiyle yürürdüm.... Şimdi de vazgeçemediklerim arasında olmakla beraber insan kalabalığına dayanamıyorum. Hafta içleri çok daha güzel her yer ama hafta sonu , aman Tanrım!!!Nedir bu insan kalabalığı ?Çok değil bundan 5 sene önce falan akşamları bomboş olurdu sahil...Şimdi 10 dakika düz yürüyene madalya verecekler nerdeyse...



Objektifimden...

Ama yine de yaz güzel...Evden  çıkışlar kolay , insanlarda herşeye rağmen cıvıl cıvıl ...Yeşil ile denizin birleştiği üstelik şehrin ortasında kocaman bir Caddebostan sahili benim için çok şey ifade ediyor. 15 yaşımdan beri mutluluğumda , isyanımda , mutsuzluğumda çok attım kendimi Caddebostan Sahili'ne...
Tekneye binip mutluluğu iliklerime kadar hissettiğim , fotoğrafları adalara savurarak hıçkıra hıçkıra ağladığım , bir teyzenin omzuna kafamı yasladığım yerdir Caddebostan Sahili... Hele güneşin batışını elinde buz gibi şarap kadehiyle izlemek ne keyifdir.... Uçurtmaların rengarenk gösteri yaptığı , çimenlere yayılıp şehrin sıkıntısını toprağa veren insanlar keyiflidir Caddebostan Sahilinde.... Orada bir an sanırsın ki hayat bundan sonra hep böyle geçecek , arabalar hiç olmayacak tek taşıt bisiklet olacak dersin... Gençleri görürsün sonra neşeleri , gitardan çıkan notaları o mis gibi havaya yayılır...Özgürdür insan orada , için kıpır kıpır olur sahilde....Martılar adalar ve sahil arasında gidip gelirken mola verirler ya o sahilde, izlersin onların haraketlerini dakikalarca ....Kimbilir belki de mutluluk bu kadar basit.....  Denize giren o garip kitleye bile alışırsın gün gelir... Donla , araba lastiğiyle denize girenler bile bir süre sonra seni gıcık etmez o Caddebostan Sahilinde...


Objektifimden...

Ben galiba Caddebostan Sahili'ni özledim... Evet evet belki bu akşamsahile inmeliyim....

Sevgiyle kalın....