Betty'nin Hayatı

18 Ekim 2012 Perşembe

Zor Günler Neşeli Günler...

Son günlerde gerginim,koşturuyorum ve işin en güzel! yanı kimseye yaranamıyorum... Sanki insanlar bir araya gelmiş Özgenin canını nasıl acıtırız , sinirini nasıl bozarızın derdinde... Elbet öyle değildir ama insanın sevdiklerinden duydukları bazı cümlelere inanamıyorum...

9 Kasım da bir mani olmazsa ki sürekli bişeyler çıkıyor :) evleniyorum...Ve bu evlilk hazırlıkları çok ama çok zor.. Keyifli yanları yok değil evet ama koşturmacası bitmiyor... En kötü kısmı hayatının en önemli şeyleri aynı anda koşturmaca içinde yapman ... Bir de çevrendekilerle uğraşman ... Gün konusunda evden dolayı bin tane değişiklik oldu... Tarihlerle ilgili insanların yorumu o kadar enteresan ki ... Benim o gün önemli bir işim var ama gelmeye çalışıcam... İşi de bir duysanız hani siz doğumgününe gidersiniz o işi bahane etmeyip , senin düğünün için konuşuyorlar...E o zaman işte sizin yaptığınız tüm fedakarlıklar burnunuzdan geliyor... Kimse için yapmıyorum ben o düğünü ... Zaten çok da meraklı değilim...Hani hoş bir anı olsun felekten bi gece olsun...Ama benim bu önemli günüm için niye beni kırıyorsun dimi... Başka bahane söyle hatta söyleme son anda geleme bahane uydur ama beni kırma be güzel kardeşim...

Ya da eleştirme ki bunla ilgili Cadde Dergisine yazımı yazmış insanım...Sanki herkes evinde her akşam ordövr tabağı ,ardından mantar soslu Viyana usulü biftek , üzerine karamelize edilmiş tiramisu yiyorda benim mi haberim yok ? Yemek menüsünü beğenmiyorlar düğünde ya... Ya da gelinlik ...Yahu kardeşim sen benimkine yorum yapıyorsun da ben seninkini de gördüm... Ama hiç eleştirmedim çünkü sen benim dostumsun beyazlar içinde bana melek kadar güzelsin... Yok yok ben bu konuda Avrupalıları destekliyorum ... Sadeler bi kere öyle gösterişe , iki tüle ,üç süse gerek yok...Düşünün nedime kavramı var ve çok da severim tüm yakın kız arakadaşları aynı gece elbisesini giyiyor...Siz teklif edin bakalım 3 yakın kız arkadaşınıza hadi aynı gece elbisesini giyin diye küfrü yersiniz....Niye? Çünkü  biz aşamadık daha kendimizi ....Bir kadınlar olur mu aynı elbise Kızılay gibi benzetmesini hemen yapıştırırız....Halbuki ne şirin..



Bakın uykuyu seven ben bu saat de ( 01:38 ) hala ayaktayım ... Niye kırılıyorum , kırılınca sinirleniyorum ,sinirlenince uyuyamıyorum...

İşte böyle sevgili blog günlük günler yoğun , acımasız hayat tavırları , vizdansız çalışanlar topluluğu ile mücadele derken geçiyor...

Sevgiyle kalın
Özge