Betty'nin Hayatı

9 Mayıs 2014 Cuma

Başka Bir Boyuta Geçtim ; Anne Oldum

Merhabalar Herkese , 

Uzun uzun uzuuuun zamandır yazamıyordum . Çünkü 4 ay önce dünyalar tatlısı bir kızım oldu . 7 Ocak Salı günü kızımız Ada dünyaya geldi . Her anne gibi onu ilk gördüğüm andaki hislerimi anlatamam . O kadar muhteşem duyguyu kelimelere dökmem imkansız. Artık eski Özge değilim . Annelik bambaşka bir duyguymuş kesin , net ve kısa bir bilgi . Yaşadığınız hiç bir aşka benzemiyor .Bizim doğum serüvenimiz ise şöyle ;

7 Ocak sabahı maaile yola koyulduk. Benim içim de heyecan , korku ve hamileliğimin son 1 ayını mahveden kaşıntımın geçeceğini bilme duygusu ile Kadıköy Acıbadem Hastanesine doğru yola çıktık. Heyecanlıydım çünkü kızımı kucaklayacaktım ; korkuyordum çünkü hayatımda serum bile takılmayan ben ameliyat olacaktım.

Odaya ilk gittiğimizde eşim , ailem ve arkadaşlarımla sürece başlamış oldum . Bir hemşire geliyor bişey diyor , bir doktorlar geliyor birşey diyor kafanız bulaşık teli oluyor heyecan meyecan kalmıyor zaten . Hani hergün geliyormuşumda doğuruveriyormuşum gibi :) Doğum fotoğrafları da çektiğim için her süreci biliyordum o yüzden genel anesteziyi tercih ettim . Bir de bir merak var bende anesteziyi çok merak ediyorum böyle anlatır ya herkes 3 'e kadar say derlermişte sen 1 'den sonrasını hatırlamazmışın güya ... Nerdeeee... Beni aldılar sedyeye gittik ameliyathaneye seni bayıltıcaz dedi dr . sonrası yok bende...Şıp diye oluverdi....Sonrasında hatırladığım "Remzi Bey , Özge Hanım" diye seslenen bir kadın sesi . Dedim ne oluyor saati gördüm karşımda 11'e 10 var . Şaşırdım önce zira 8'i geçe girmiştim ameliyata . Miyomlarım olduğu için uzun sürmüş . Remzi Bey de diğer ameliyathanede ameliyat olmuş bir bey aynı ayılma odasında ayıldık . Nasıl oldu  acaba merak etmiyor da değilim :). Kızımı sordum , ilk sorum güzel miydi çok güzel dedi hemşire ve sonra odaya gidiş veee  kızımı ilk görüş. O an var ya o an dünya da hiçbirşeye değişmem . Hatta sırf o anı yaşamak için bir kaç kez daha doğurabilirim di tabi şimdi öyle düşünmüyorum :) 

O kokusu , ilk emmesi harika bir duygu . Hastanedeyken ki süre de bebeğinizle birbirinize alışıyorsunuz. Tüm yüz hatlarını narkozdan reçel kıvamına gelmiş hafızanıza yerleştirmeye çalışıyorsunuz. Sağlıklı mı diye her gelen hemşireye soruyorsunuz tek tek , gelen ziyaretçilere soruyorsunuz. Özel diye birşeyiniz çok kalmıyor , çünkü tek derdiniz bebeğinizi emzirmek oluyor . Hık diyor emziriyorsunuz , mık diyor emziriyorsunuz. 

Sonra hastaneden çıkış...Ah o çıkışda ben dağıldım . Ada'yı anakucağına koymaya çalışan anne , baba ve anneanne düşünün . Ve bu işlemi beceremediklerini ... Ya kızımı koyuyoruz minicik kalıyor içinde ....Daha doğrusu sadece kafası görünüyor , beden kayboluyor . 1-2 denedik yok içime sinmiyor . Çağırdım bir hemşire deneyimliler tabi iki battaniye desteği ile pıt diye yerleştirdiler Ada'yı . Ve eve geliş . İşte o sürede başlıyor klasik yeni annelerin vazgeçilmez sorusu "nefes alıyor mu ?"Evet alıyor ama siz nedense öyle düşünüyorsunuz ....Soruyorsunuz ... Sordukça yakınınızdakileri ve kendinizi tüketiyorsunuz ama yine de soruyorsunuz. 



Eve ilk girdiğimizdeki duygularımı anlatamam . ... Ama sahiden anlatamam çünkü öyle bir duygu yok . Daha önce hissedilmeyen birşey . Heyecan , şaşkınlık , korku  hepsi bir arada. Ben ilk 45 dakika sürekli ağladım ama ben böyle bir ağlamak görmedim . Hakim olamıyordum kendime , niye ağladığımı da bilmiyorum sadece ağladım . 

Sonra başladı Ada'lı günlerimiz ... 3 kişilik aile olduk . Eşimle artık tüm gündemimiz kızımız oldu . Laf aramızda eşime daha çok bağlandım . Bebekten sonra  koca bile bir başka seviliyor.Aşk daha da artıyor. 



Bebeğim 46 günlük olana kadar herşey çok normaldi benim için . Her anne gibiydim ; bebeğim anne sütü alsın diye uğraşıyordum sadece onun dışında lohusalık falan düşünmeden sürekli kızımı izliyordum .Ancak 46 günlükken kötü bir olay yaşadık ki burda yeniden yazıp kendimi hırpalamak istemiyorum . İşte bu olaydan sonra benim biraz ayarlarım bozuldu. Her kafadan bir ses çıkmaya başladı . Abarttığım , hatta bebeğimi boşuna acile götürdüğümü söyleyenler bile oldu. Üzerinden aylar geçti ben hala aklıma geldikçe çıldırıyorum. Kimseden anlamasını beklemiyorum çünkü bebeğimin o halini kimse görmedi ama benim beklediğim en azından beni anlamasalar bile anlamış gibi yapmaları . Beni bu konularda bir tek anlayan kişi var oda doktorumuz ki ben kısaca Kahramanımız diyorum sevgili Dr. Murat Kandemir. Bir tek o bana hak veriyor. , yeri de gelmişken şiddetle tavsiye ederim ki ben dr tavsiye etmeyi sevmem . Pimpirikli bir anne olmam da bu yüzden kızımı minicikken o halde görmemden ... O yüzden beni anlayın anlamayanlar lütfen ...

Şimdi 4 aylık olduk ben daha iyiyim tabi o günlere göre ... Evet artık başka bir boyuttayım ve çok memnunum bu hayatımdan yargılayanlar , anlamayanlar olsa da...Madde madde saymak gerekirse ;

Hayatımda neler değişti ;

1- Eskiden 2 gün üst üste evinde oturamayan , en azından bir caddeye inen ben şimdi günlerce evden çıkmadığım oluyor. Şikayetcimiyim asla . Benden şikayetçi olan var mı evet , bebeğime kendimi fazla adadığımı düşünüyorlar , ancak şöyle bir gerçek var ben hayatımdan memnunum . 

2 - Her zaman sevdiklerime düşkün biriyimdir , ama evlada olan düşkünlük başkaymış. Kimin nefesini gecenin bir yarısında bir kere bile of demeden dinlersiniz ki ... 

3 - Garip şeylere sevinebiliyorum. :) Ne mi bu ? Sümük evet sümük ... Kızımın ilk sümüğünü gördüğümde inanılmaz sevindim. Fekat sordum soruşturdum normalmiş :)

4 - 3. maddeye yakın bir madde... Kaka inceliyorum. Evet doğru kaka inceliyorum işin daha da enteresan tarafı bundan keyif alıyorum . 

5- Bana cevap veremeyen bebeğimle yılmadan usanmadan konuşuyorum . Ve yeni yeni bana tepki vermesine bayılıyorum . Ne gezme ne tozma , ne en lüks restorant daki yemek ne muhabbet bana bu zevki veremez. 

Neler öğrendim hayata dair ;

1- Nazara inandım . O yüzdendir ki kızımın resmini koymuyorum sosyal medyaya ... Büyüklerin bir lafı vardır ben inanmazdım doğruymuş . Bebeğinin her hareketini herkese anlatma nazar değer diye. Ben herkesi kendim gibi sandığımdan herşeyi bıdı bıdı anlatıyordum. Meğer öyle değilmiş eksik anlatmak lazımmış. Valla herkes öyle yapıyormuş meğerse.Nazar denen şey buymuş . 

2- Bir bebeğin bir insanın hayatını 180 derece değiştirebileceğine ve bu anı değişimden zevk alınabileceğini öğrendim . 


Ne yapmamaya gayret edeceğim   ; 

1- Eskiden beri gıcık olduğum şeyi yapmıyorum . Nedir ? Asla başka bebeklerle kendi bebeğimi karşılaştırmıyorum . Hırslı bir anne olmak istemiyorum. Tek temennim bebeğim sağlıklı ve mutlu olması  . Başka bir bebekten önce konuşmuş , kilosu önde gidiyormuş , ilk benim ki yürüsün , onun bebeği şöyle ama benimki böyle diyen annelerden olmak istemiyordum veee başardım . 

2-Kızımın iletişimi kuvvetli bir bebek , bir çocuk olmasını sağlamak istiyorum . Nasıl beceririm çok bilmiyorum ama yapmaya çalışacağım. 

3- Bebeğim için hırslı olmamaya çalışıcam , onu ne mutlu ediyorsa onu yapmak , çok abartmadan kızımı şımartmak ama etrafda da şımarık Ada denilmemesini sağlamak istiyorum . 

4- Anne ve babasıyla vakit geçirmekten hoşlanan bir bebek , bir evlat olsun istiyorum . Biz babasıyla sadece ondan zevk alıyoruz o da öyle olsun istiyorum .

Canım kızım . İşte böyle artık buraya daha çok seni yazacağım . Allah'a her gün şükrediyorum senin gibi güzel yüzlü, sağlıklı  bir evladım olduğu için ...

Ada'm benim seni çok seviyorum