Betty'nin Hayatı

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Bodrum,İskele,Düşünceler....



Geçen hafta 5 gün Bodrum'daydım.3 Senedir tatil yapmadığımı ve yaşadığım şeyleri düşünürsk bu 5 gün benim en büyük hediyemdi.Oldum olası denize bakmak beni rahatlatmıştır. O derin mavilik insanın yaşaması , hayata tutunması için bile tek önemli bir neden olabilir.O deniz kokusu , o derin mavisi insana yeter de artar bile.Tabi aklımda hep düşünceler oluştu ve hemen kağıda döktüm.

İskelede oturuyorum. Sırtım yandı ve çok acıyor. Yaslanmanın ne güzel bir duygu olduğunu anladım . Ama önemi yok , sırtımın acısının hiç önemi yok hem de . Bir yürek acısının yanında sırtım acıdan kavrulsa ne olur ? Üstelik sırtımın acısını merhemle giderebilirim , ama yürek acısı öyle mi onu ne tedavi edebilirsin ne de kimseyle paylaşıp derman olmasını sağlayabilirsin. Başınıza hoş olmayan şeyler gelir , sevdiğiniz insan sizi yarı yolda bırakır ,dostlarınız zor günlerinizde keyfindedir herşeyin. Eminim hepiniz yaşamışsınızdır bu tip şeyleri . Ben biraz ağır yaşadım , herşeyi ağır yaşadığım gibi ... Ama şimdi anladım ki benim sıkıntım sadece dost sohbetlerinde dedikodu malzemesi oluyormuş . Bunu öğrenmek çok kolay olmadı tabi. Öyle güzel anlıyorsunuz ki sizin arkadaşlarınız size tuhaf gözlerle bakıyorlar, bazen acıyorlar, bazen anlamıyorlar , bir bakıyorsunuz ki sizin sayenizde , sizin konularınız sayesinde dostlukları pekişiyor. Önce oldukça içleniyorsunuz bu olaylara sonra gülmeye başlıyorsunuz. Ben gülmeye başladım ne mutlu ki ...Uzakdan seyrediyorum olmayan dostlukları , vakti zamanın da birbirlerinden hazetmeyenlerin yalan sarılışlarını izliyorum. Sonra anlıyorsunuz vakti zamanında neden hırpaladım kendimi diyorsunuz , ailemi ikinci plana attım ne oldu dedim... Birde üstüne akıl aldım... Vay be dedim...

Çok güzel dostlarım var hala... Hepsinin bir notu var ama ... Artık herkes aynı değil... Anladığım bir şey de ki bu benim çok önemli dostluklar yıllarla değil yürekle oluyormuş... O gözler var ya o gözler oyle güzel anlatıyor ki sadece 2 yıldır hayatımda olan öyle güzel kişiler varmış ki meğer çevremde çok şanslıymışım.... Bir sürü dost biriktirmişim ... Kırıldıklarım oldu en önemlisi artık yapışması mümkün olmayan kırıklar... Artık önemi yok hepsine gülüyorum , gülümsüyorum , en kötüsü de ne biliyormusunuz onlara üzülüyorum...Öyle güzel kandırıyor ki herkes kendini , kimse geçmişi düşünmüyor bile... Kİm kime ne yapmış , kimin yanında kim olmuş kimsenin umrunda değil... Eğlence olsun yeter ....

Herkesin canı sağolsun...Bunlar yeni moda dostluklar ... Varsın olsun ben bu konuda demode olayım... Denize bakarken çıkardığım sonuçlar :
1)Karşındaki mutlu olsun diye kendi isteklerinden vazgeçmeyeceksin ,
2)Mutsuz olduğunda bu durumu kimseye çaktırmayacaksın , bırak kendi içinde yaşa. Sofralarda üzüntün meze olacağına , aç müziğini hatta sonuna kadar bağıra bağıra şarkı söyle .İnan bana başkasına anlatmaktan daha çok rahatlıyorsun ...
3)Kimseden medet umma , iyi günlerinde herkes kapını çalar , ama kötü günlerinde herkesin işleri çok yoğundur !!! O yüzden iyi günlerini de kendin yaşa kötü günlerini...
4)Geçmişi sen yine de unutma... Ne kadar güzel şeylere sebep olduğunu unutma... Kimse kıymet bilmese de sallama çok ... Sen seni biliyorsun , gül geç , üzül olanlara ....
5)Mutlu günlerinizi sadece yanınızdakiyle yaşayın ay o da gelsin ay bunu da davet edeyim demeyin... Sonra kocaman bir yumak olurlar ....Siz ve sevdiğiniz sadece ikinizsiniz bırakın başkaları kendilerine yapacak bişeyler bulsun...Amaaaan size ne ....

AYYYY HAYAT ÇOK ZOR ....................

Hiç yorum yok: